8 Madde İle Tarihte Ticarete Yön Veren İpek Yolu
Çin’den başlayarak, Akdeniz ve Anadolu üzerinden geçerek Avrupa kıtasına varan İpek Yolu, yüzyıllarca ticaret kervanlarının kullandığı bir rota olmuş, Doğu kültürünün Batılı medeniyetlere, özellikle de Avrupa’ya iletilmesini mümkün kılmıştır. Böylece, dünyamızın kaderini belirleyen güzergâhlardan biri olarak tarihte yerini almıştır. UNESCO, 2014 yılında İpek Yolu’nun bir kısmını Dünya Mirası Listesine dâhil ederek, İpek Yolu’nun kültürel ve ticari hayat için önemini belgelemiştir. Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan, çağlar boyunca insanlığın yaşadığı birçok önemli olayda katkısı olan İpek Yolu, 8 maddelik listemizle huzurlarınızda.
İpek Yolu, ünlü tarihçi Heredot’un M.Ö. 450 yılında yazdığı bir belgede karşımıza çıkmaktadır. Bu durum İpek Yolu’nun tarihin ne kadar eski çağlarından beri dünyamızın yazgısını şekillendirmekte olduğunu gösterir. İpek Yolu ile adı anılan bir başka ünlü şahsiyet ise Marco Polo’dur. Ünlü gezginin, Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan İpek Yolu’nu katettiği düşünülmektedir.
İpek Yolu’nun kullanım amacı ise adından da anlaşılabileceği gibi ipek ticaretidir. Tarihin her çağında değerli bir ticari mal olan ipek, Batılı ülkelerin ilgisini çekmiştir. Bu ilgiyi karşılamak için Çin’den Avrupa’ya kervanlarla ipek taşınmıştır. Bu değerli kumaş ile yüklü kervanlar İpek Yolu adı verilen bir güzergâhı izlemiştir.
Tarih öncesinden itibaren bu rota üzerinde ipek ticareti yapılmaya başlanır. Birçok hikâyeye de konu olan bu güzergâh ismini ipekten alsa da Çin’den Batı’ya taşınan değerli mallar arasında o zamanlar Avrupa’da üretilmeyen baharat, değerli ve yarı değerli taşlar, porselen ve kâğıt gibi medeniyet açısından önemli yükler de bulunurdu.
Tüm bu değerli yükler, develere, atlara, yük hayvanlarının çektiği arabalara doldurulur ve Çin’in günümüzdeki ismiyle Şian kentinden yola çıkardı. Özbekistan’ın Kaşgar şehrine varan kervanlar buradan sonra iki ana rotadan birini seçer ve yolculuğuna devam ederdi.
Özbekistan’dan Anadolu’ya uzanan rotanın bir bacağı Afganistan ovalarından Hazar Denizi’ne, ikincisi ise Karakum Dağları üzerinden İran’a ulaşırdı. Bu uzun yolculuk sonunda Anadolu’ya varan kervanlar Akdeniz ve Karadeniz’deki limanlardan gemilerle ya da Trakya üzerinden kara yoluyla Batı ülkelerine ulaşırdı.
İpek Yolu üzerinde ana yolların yanı sıra birçok kısalı uzunlu, kestirmeli dolambaçlı yol da bulunurdu. Aslında İpek Yolu, tek bir güzergâhtan değil tüm bu yollar ağının bütününden oluşurdu. Fakat kestirme yollar daha tehlikeliydi ve birçok kervan güvenliğini sağlamak amacıyla uzun ve güvenli yolları tercih ederdi.
Asya’dan Avrupa’ya uzanan İpek Yolu sadece tüccarların değil gezginlerin, bilgelerin, orduların dolayısıyla kültürün ve fikirlerin de seyahat ettiği bir güzergâh olmuştu. Zenginlik, refah, yeni bilgiler ve kültür İpek Yolu çevresine yayılmıştı. Bu rota üzerinde bulunan şehirler gelişmiş, insanlık için önemli merkezler olmuşlardır.
Günümüzde, medeniyete şekil veren, fikir, kültür ve ticaret alışverişi sayesinde insanlığın gelişimini sağlayan İpek Yolu’nu tekrar kullanıma sokmayı amaçlayan bir proje planlanmaktadır. Bu projenin gerçekleşmesi durumunda Çin’in başkenti Pekin ile Avrupa’nın kalbi Londra demiryolu ile bağlanacaktır.
7,341 okunma